Harry Potter Hayranlarının Görmesi Gereken Büyülü Mekanlar
31 Temmuz 1980’de bir çocuk dünyaya geldi, fakat bu sıradan bir çocuk değildi. Harry Potter, hem büyücülerin hem de insanların, kısacası dünyanın kaderini değiştirecekti. Kitapları tüm zamanların en çok satılanları listesine giren, büyük küçük herkesin dört gözle beklediği filmleri gişe rekorları kıran ve serinin bitiminin üzerinden uzun bir süre geçse de hala çok sağlam bir hayran kitlesi olan bu büyülü hikaye başka bir evrende geçiyor.
Harry Potter’ın gerçek doğum yeri Edinburgh’daki bu mütevazı kafe aslında. O zamanlar zor durumda, bekar bir anne olan J.K. Rowling, kitabının ilk taslaklarını Elephant House Cafe’de çayını yudumlarken yazdığı için burası Harry Potter hayranlarının akınına uğruyor. Siz de kafenin masalarından birinde yerinizi alıp pencereden Edinburgh’un gotik binalarını seyredebilir ve Rowling’in bu sihirli dünyayı hayalinde tasarlarken nelerden ilham aldığını rahatlıkla görebilirsiniz.
Harry Potter ve arkadaşlarının Hogwarts’a yaptıkları tren yolculuklarının başladığı nokta burası. Biz muggle’lar için modern bir tren istasyonu olsa da, büyücü dünyasından olanlar Hogwarts Express’e binmek için nereye gitmeleri gerektiğini çok iyi biliyor: Platform 9¾. King’s Cross İstasyonu’ndaki maket sayesinde siz de buraya gittiğinizde Harry’nin meşhur duvarın içinden geçme pozunu verebilir, kendinizi bir süreliğine Hogwarts yolcusu gibi hissedebilirsiniz. Bu istasyonun Rowling’in kitaplarında önemli bir yer edinmesinin nedeni ise annesiyle babasının tanıştığı yer olmasıymış.
Bin yıllık bu Ortaçağ şatosu ilk iki Harry Potter filminde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu olarak karşımıza çıktı. Zaten fotoğraflarına baktığınızda bile yemyeşil çimenliklerinde Quidditch antrenmanı yapan Harry ve arkadaşlarını görür gibi oluyorsunuz. Üstelik Alnwick Şatosu’nu yaz aylarında ziyaret ederseniz, şatoda filmin anısına verilen ‘süpürgeyle uçma’ derslerine gerçekten katılma şansınız da var!
King’s Cross’tan yola çıkıp Hogwarts’a vardık, şimdi sırada ne var? Elbette filmlerin en neşeli sahnelerinin yaşandığı Büyük Salon’da ziyafet! Mumlarla aydınlatılan upuzun masaların bulunduğu Büyük Salon, Oxford’daki Christ Kilisesi’nden esinlenilerek modellenmiş. Ayrıca kiliseye giderken çıkacağınız merdiven de öğrencilerin Büyük Salon’a girmek için çıktığı merdiven.
Ortaçağ’dan kalma bir kütüphane olan Duke Humfrey’s Kütüphanesi, bugün Oxford Üniversitesi’nin ünlü Bodleian Kütüphanesi’nin bir bölümünü oluşturuyor. Kütüphaneyi Felsefe Taşı filminde Harry’nin görünmezlik pelerininin altına saklanıp ziyaret ettiği, Hogwarts Kütüphanesi’nin ‘yasaklı’ bölümü olarak hatırlayabilirsiniz. İşin ilginç tarafı Duke Humfrey’s Kütüphanesi’ndeki değerli antik kitaplar yüzyıllar boyunca zincirlenerek hırsızlığa karşı koruma altına alınırmış, tıpkı Felsefe Taşı filminde olduğu gibi!
Günümüz Londra’sının finans merkezinde bulunan, Viktorya döneminden kalma bu üstü kapalı pazar alanını Harry Potter filmlerinde, öğrencilerin telaş içinde okul alışverişi yaptığı, yetişkin büyücülerin Çatlak Kazan’da kaymak birası yudumladığı Diagon Yolu olarak izledik. Şimdi beyaz yakalı Londralıların yemek yediği ve biralarını yudumladığı Leadenhall Market, aynı zamanda şehrin en eski alışveriş merkezlerinden biri. Üstelik Arnavut kaldırımlı zemini ve süslü tavanı ile Harry Potter dünyasından çıkmış gibi sihirli!
Tarihle modernizmin birbirine karıştığı Londra’ya gidip Millennium Köprüsü’nü görmeden dönmek düşünülemez. Tate Modern ve St. Pauls Katedrali gibi turistik noktalara yakınlığının yanı sıra, köprüden geçerken burayı, altıncı filmin ilk sahnelerinde Ölüm Yiyenler’in saldırısına uğrarken gördüğünüzü de hatırlayacaksınız.
Gerçek hayattaki Harry Potter lokasyonları da çok etkileyici elbette, ancak filmin stüdyolarını gezmenin keyfi de bir başka. Londra’nın biraz dışında bulunan Warner Bros Studio Tour London’da Diagon Yolu, Gryffindor Ortak Salonu, Dumbledore’un ofisi gibi mekanları ziyaret edebilir, filmlerde kullanılan kostümleri, görebilir, görsel efektlerin nasıl yaratıldığını keşfedebilirsiniz.
Amerika’da Los Angeles ve Orlando’da bulunan Harry Potter temalı eğlence parkları Wizarding World of Harry Potter, J.K. Rowling’in hayal dünyasını tüm detaylarıyla yansıtarak ziyaretçilerine kendilerini Harry Potter evreninde gibi hissettiriyor.
Olivanders’ta asa seçmek, Dumbledore’un ofisinde Düşünseli’ne bakmak, Hogsmeade köyünde kaymak birası yudumlamak gibi birçok sihirli aktivite bu parklarda sizi bekleyenlerden yalnızca bazıları.
Haber/News: Ntv
*ELEPHANT HOUSE CAFE / EDINBURGH - İSKOÇYA
Harry Potter’ın gerçek doğum yeri Edinburgh’daki bu mütevazı kafe aslında. O zamanlar zor durumda, bekar bir anne olan J.K. Rowling, kitabının ilk taslaklarını Elephant House Cafe’de çayını yudumlarken yazdığı için burası Harry Potter hayranlarının akınına uğruyor. Siz de kafenin masalarından birinde yerinizi alıp pencereden Edinburgh’un gotik binalarını seyredebilir ve Rowling’in bu sihirli dünyayı hayalinde tasarlarken nelerden ilham aldığını rahatlıkla görebilirsiniz.
*KING'S CROSS İSTASYONU / LONDRA - İNGİLTERE
Harry Potter ve arkadaşlarının Hogwarts’a yaptıkları tren yolculuklarının başladığı nokta burası. Biz muggle’lar için modern bir tren istasyonu olsa da, büyücü dünyasından olanlar Hogwarts Express’e binmek için nereye gitmeleri gerektiğini çok iyi biliyor: Platform 9¾. King’s Cross İstasyonu’ndaki maket sayesinde siz de buraya gittiğinizde Harry’nin meşhur duvarın içinden geçme pozunu verebilir, kendinizi bir süreliğine Hogwarts yolcusu gibi hissedebilirsiniz. Bu istasyonun Rowling’in kitaplarında önemli bir yer edinmesinin nedeni ise annesiyle babasının tanıştığı yer olmasıymış.
*ALNWICK ŞATOSU / NORTHUMBERLAND - İNGİLTERE
Bin yıllık bu Ortaçağ şatosu ilk iki Harry Potter filminde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu olarak karşımıza çıktı. Zaten fotoğraflarına baktığınızda bile yemyeşil çimenliklerinde Quidditch antrenmanı yapan Harry ve arkadaşlarını görür gibi oluyorsunuz. Üstelik Alnwick Şatosu’nu yaz aylarında ziyaret ederseniz, şatoda filmin anısına verilen ‘süpürgeyle uçma’ derslerine gerçekten katılma şansınız da var!
*CHRIST KİLİSESİ / OXFORD - İNGİLTERE
King’s Cross’tan yola çıkıp Hogwarts’a vardık, şimdi sırada ne var? Elbette filmlerin en neşeli sahnelerinin yaşandığı Büyük Salon’da ziyafet! Mumlarla aydınlatılan upuzun masaların bulunduğu Büyük Salon, Oxford’daki Christ Kilisesi’nden esinlenilerek modellenmiş. Ayrıca kiliseye giderken çıkacağınız merdiven de öğrencilerin Büyük Salon’a girmek için çıktığı merdiven.
*DUKE HUMFREY'S KÜTÜPHANESİ / OXFORD - İNGİLTERE
Ortaçağ’dan kalma bir kütüphane olan Duke Humfrey’s Kütüphanesi, bugün Oxford Üniversitesi’nin ünlü Bodleian Kütüphanesi’nin bir bölümünü oluşturuyor. Kütüphaneyi Felsefe Taşı filminde Harry’nin görünmezlik pelerininin altına saklanıp ziyaret ettiği, Hogwarts Kütüphanesi’nin ‘yasaklı’ bölümü olarak hatırlayabilirsiniz. İşin ilginç tarafı Duke Humfrey’s Kütüphanesi’ndeki değerli antik kitaplar yüzyıllar boyunca zincirlenerek hırsızlığa karşı koruma altına alınırmış, tıpkı Felsefe Taşı filminde olduğu gibi!
*LEADENHALL MARKET / LONDRA - İNGİLTERE
Günümüz Londra’sının finans merkezinde bulunan, Viktorya döneminden kalma bu üstü kapalı pazar alanını Harry Potter filmlerinde, öğrencilerin telaş içinde okul alışverişi yaptığı, yetişkin büyücülerin Çatlak Kazan’da kaymak birası yudumladığı Diagon Yolu olarak izledik. Şimdi beyaz yakalı Londralıların yemek yediği ve biralarını yudumladığı Leadenhall Market, aynı zamanda şehrin en eski alışveriş merkezlerinden biri. Üstelik Arnavut kaldırımlı zemini ve süslü tavanı ile Harry Potter dünyasından çıkmış gibi sihirli!
*MILLENNIUM KÖPRÜSÜ / LONDRA - İNGİLTERE
Tarihle modernizmin birbirine karıştığı Londra’ya gidip Millennium Köprüsü’nü görmeden dönmek düşünülemez. Tate Modern ve St. Pauls Katedrali gibi turistik noktalara yakınlığının yanı sıra, köprüden geçerken burayı, altıncı filmin ilk sahnelerinde Ölüm Yiyenler’in saldırısına uğrarken gördüğünüzü de hatırlayacaksınız.
*WARNER BROS STUDIO TOUR LONDON / İNGİLTERE
Gerçek hayattaki Harry Potter lokasyonları da çok etkileyici elbette, ancak filmin stüdyolarını gezmenin keyfi de bir başka. Londra’nın biraz dışında bulunan Warner Bros Studio Tour London’da Diagon Yolu, Gryffindor Ortak Salonu, Dumbledore’un ofisi gibi mekanları ziyaret edebilir, filmlerde kullanılan kostümleri, görebilir, görsel efektlerin nasıl yaratıldığını keşfedebilirsiniz.
*HARRY POTTER EĞLENCE PARKLARI / ORLANDO VE LOS ANGELES - ABD
Amerika’da Los Angeles ve Orlando’da bulunan Harry Potter temalı eğlence parkları Wizarding World of Harry Potter, J.K. Rowling’in hayal dünyasını tüm detaylarıyla yansıtarak ziyaretçilerine kendilerini Harry Potter evreninde gibi hissettiriyor.
Olivanders’ta asa seçmek, Dumbledore’un ofisinde Düşünseli’ne bakmak, Hogsmeade köyünde kaymak birası yudumlamak gibi birçok sihirli aktivite bu parklarda sizi bekleyenlerden yalnızca bazıları.
Haber/News: Ntv
